3 aydır oryantiring koşmuyorum, içimde bir istek de yok. Kasım’dan önce beni motive eden bir parkur da yok, belki Kapadokya… İstanbul Orienteering Grubu içinde haftalık parkur sırasının bana geldiğini, olaya soğukluğumdan olsa gerek, çarşamba öğlen öğrendim. Önümüzdeki 4 ay daha uygun bir Pazar olamazdı sanırım, ertelemeden ekiple plan yapmaya başladık ki  akşam yeni bir haber: Can Berk’in anaokulunda aynı tarihte bir tür interaktif veli toplantısı var. Randevu usulu sınıf ve etkinlik öğretmenlerini dolaşacağız. Oğlumun ilk interaktif veli toplantısını kaçırmamaya kesin niyetliydim, o zaman? İş bölümünü revize ettik: Ben sabah 08:00e kadar parkuru atıp çıkacağım, operasyon ve toplamayı  Feridun’la Milhan yapacaklar.

23 hedefi 2 saatte atmak iddialı bir hedef, araziye dağılımından olabileceğine inandım. Yinede 23 bayrak kolay bir yük değil. Cumartesi akşamı Suna ve Kerem’le sözleştik; patika antrenmanlarını benimle bayrak taşıyarak yapmayı kabul ettiler. Böylece 06:05te orman girişinde tek araba olmak üzere buluşup termometre -4C gösterirken 6:20de koşmaya başlıyoruz. Feridun dairesel bir hat planlamıştı, açıkcası atma kolaylığından fazla arıza çıkartmadım. Elbette kağıttaki kadar kolay değil. Zemindeki 5-6 cm kar, yer yer buz ve ısırmak için tenimizi yoklayan soğukla ilk 4 noktayı ısınmaya çalışarak atıyoruz. İş bölümünde ben kalın eldivenlerle harita okuyup nokta gösteriyorum, Suna pazar çantasını ısınmak için hoplayarak taşıyor, Kerem yaman elleriyle ilk bayrakların iplerini bağlıyor… Koşarken ayağımızın altındaki buzlar çatır çutur kırılıyor: Oryantiring ile buzları kırmak, sözlük anlamı ile oldu. Darısı mecazisine…

Caner>Suna>Kerem, II.Mahmut bendi yanında ateş yakıp ısınan bir doğa severin (parmağı görünen) yardımıyla fotoğraflanırken

Kısa ve yeni başlayan pakurunun 10 bayrağını yerleştirdiğimizde artık sıcağız. Sıradaki hedeflere doğru atılıyoruz ama yeni bir sürpriz: Orman kesim çalışması buraya kadar uzamış. 38 no.lu bayrak için önce ben hata yapıyorum, sonra biraz kar örtüsü, biraz her yere istiflenmiş tomruklar, yeni çıkartılmış kökler, biraz da zaman baskısı ile doğru noktayı aramaktan vazgeçip devam ediyorum. Torbada hala 11 bayrak var yaptığımızın 2 katı kadar mesafe. 3 Bayrak sonra antrenman başlangıcını da sarkıtmamak için Kerem ve Suna’yla ayrılıyoruz, onlar 38 + 2 finişe yakın hedefi ve bagajımdaki antrenman çantasını gelmiş olmaları gereken ekip arkadaşlarıma götürürken ben kalan noktalara devam ediyorum.

23 nokta 2 saat hedefimi tutturamadım. 2.5 saatte 20 hedef yerleştirebildim. Soğuk, kar örtüsü, kesim alanında önceki iki madde ile artan navigasyon sorunu mazeret olarak sayılabilir. Ama soğuk gerçek sadece ayaklarımın altında değildi, antrenman yaptığın kadar iyi yön bulursun. Sona doğru ayakkarımı üşüterek bitirdiğim parkur yerleştirme çalışmasıydı. Hem Pazar günün az yıratıcı uzun antrenmanı oldu, hem de izlerle bozulmamış beyazda değişik konum saptama tekniklerini (kalın eldivenden dolayı pusula kullanamadan) çalıştığım tokat gibi bir teknik antrenman oldu bana. 2,5 saatin topu topu 1saat 25 dakikası hareket edip faydalı 10.6km katetmişim, Garmin 305 saatime göre. Km az, meşakat ve süre uzun. Ultra antrenmanı için de bu lazım…

(sonradan öğrendim; 39u yerleştirirken ufak bir paralel hata yapmışım -150mt- bu sebeple 38i doğru konumlayamamışım gibi. Zaman baskısı büyük olduğu için ana yola dönüp kontrol edemedim.  Refik Diri’nin erken gelip erken koşması diğer arkadaşlar için şans oldu:)) Neymiş, zaman kısıtlı ise hızlı ama tam güvenilir olmayan çözümleri birbiri ardına denemek yerine en baştan daha fazla oyalayan ama daha güvenilir bir çözüme başvurmak daha garantilidir…)

Sonrasında hızla üstümü değişip hızla kayınvalideme ulaştım. Tam zamanında anaokuluna varıp Can Berk’in çalışmalarını inceledik… Eve uğrayanlara resimlerini gösterebiliriz…

Share This