27 Nisan Cumartesi akşamı Nike Running Türkiye tarafından bir Free Your Run Istanbul etkinliği düzenlendi. Rota Sultanahmet meydanındaki Dikilitaş’tan başlayarak Ayasofya, Soğuk Çeşme sokak, Gülhane Parkı, Sirkeci Tren Garı, bir Marmaray treni ve 200mt raylar üzerinden artık kullanılmayan bir tren iskelesinde bitiyordu… Bu bölgeyi ve buralarda koşmayı çok severim. Ayrıca biraz da etkinliğe kaç kişinin ve kimlerin katılacağını merak ediyordum. Facebook etkinliğinde 2000lere dayanan “katılıyorum” diyenler gerçekte kaç olacaktı? “eğlence koşusu / fun run” tarzında, zaman-madalya içermeyen yarışa olan ilgi bence NIKE Türkiye‘nin pazarlama başarısı kadar genel koşu ilgisinin trendlerini de verecekti besbelli… birkaç arkadaşımla turistik bir gezi olsun isterken son gün herkesin haklı sebepleri vardı… sabah ormanda uzun patika koşumu yapmanın yorgunluğuna rağmen, oğlum Can Berk ile programa devam ettik. Toplu taşıma, bütün kalabalığına rağmen hem kolaylık hem de bizimkinin toplumla ilişkisi için doğru seçenek oldu.
Rota 5km olarak açıklanmıştı. Raylar sebebiyle kapsülü almadık. Kendi kendime yüklü koşu antrenmanı olur diyerek taşıyabildiğim kadar omuzuma alıp jog atmayı planladım. Bu şekilde de yaptım. Tren geçişi ortası ve sonrasındaki 20mt dışında da hep taşıdım. En az 350-400 kişi topluca başladık. Katılımcıların büyük bölümü üniversiteli gençlerdi. Birçoğu rekreasyonel koşucu olsa da AdımAdım grubu ve bireysel düzenli koşanlarda vardı. Çoğu kişi anı yaşamaya, deneyimlemeye gelmişti. Koşu başladı… tıngır mıngır indik Sirkeciye… Kalabalıktı sokaklar, Gülhane ve kaldırımlar… beklediğimden fazla destek ve sempati vardı biz koşanlara…
Rota, önceki Nike fun runlar da (5k koşusu hariç) ilan edildiğinden kısaydı. Bu sefer ek 20kg sebebiyle hiç dert etmedim:)) 25 dakikadan biraz daha uzun sürede rota bitti. Yolcum (süvarim daha doğru tanımlama olabilir) genel olarak çok eğlendi. Mavi balonları takip etti, ilgisini çeken binaları sordu, öndekilere yetişmem için tempo verdi-hatta zorladı. Sırtta çanta veya çocukla koşmak elbette biraz zorluyor. RFC ultra maratonunda Mustafa abinin nüktesini hatırlayıp hem güç buldum, hem de tebessüm ettim birkaç kere. Parti alanında müzik, raylar ve muz hoşuna gitti. Alandaki performansları beklemeden, bir hatıra fotoğrafı alıp ayrıldık.
Etkinlik Nike Free koşu ayakkabılarının tanıtımı için yapılmıştı. Ben bunları henüz test edemedim. Nike Lunar Glide 3 lerimle koştum. Bir ara Beşiktaş’taki Outrunner mağazasına gidip denemeye çalışacağım.
Günü kısaca değerlendirirsek;
-Vaat edildiği üzere, sıra dışı, özel izin gerektiren bir rotaydı. 5km değil 3.71km idi, zaman zaman ancak yürünebilecek bir halka açık geçişler vardı. Hiç sıkılmadık.
-Zamansız Fun Run etkinliklerine evet insanlar katılıyor, ama büyük ve yaygın pazarlama ile (gün saat saat seçimi zor bir saatti, buna rağmen sayı güzel)
-Yeni başlayanları çekmek ve motive etmek için faydalı..
-Biz ayrılırken partiye gelen “koşmayanlar” parti alanında hakimiyeti kapmak üzereydi.. Parti koşudan fazla ilgi çekiyor
-Raylarda koşmak Ilgaz‘a muhalefet ettiğim kadar zor değilmiş, en azından ilk 200metre…
-3,7km boyunca oğlumu omuzda taşıyabiliyormuşum…ertesi gün pek bir hasar da yok..