Barhal vadisinde sürüş

Geldik 8-10 Temmuz arasında TEMA vakfı için Sedona Bisiklet sponsorluğunda “Kaçkarlar’da Hazine Avı!”na gelen bisikletçi dostlarımızla yaptığımız son sürüşe.  Avrupa Birliği ile TEMA Vakfı ve ortakları tarafından 4 senede tamamlan “Kaçkar Dağları ve Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi”nin kapanış ve tanıtım etkinliği için oradaydık. Bu organizasyonu şu yazımda anlatmıştım.

Yusufeli sürüşlerimizin sonuncusunu ve belki de en keyiflisini 11 Temmuz Pazar sabahı Öğdem’e yaptık. Erken bir kahvaltıyı takiben River Hotel’den Aydan dışında tam kadro sürüşe başladık.

Önce Yusufeli yönüne alçalarak ana yoldan indik.

Öğdem-Mutlugün sapağı

5 km kadar aşağıda Öğdem/Mutlugün sapağında aynı zamanda dereler kesişiyor. Günün anlam ve hissiyatını belgelemek için hemen bir fotoğraf aldık.

 

Dar ve kayaların içinden tırmanan yanı sarp yol

Dar, hafif bozuk asfalt (çakıl-zift-silindir: anadolu asfaltı) yolda ilk kmler çok az tırmanış içerdi. Çıralı’dan hemen önce sürekli bir eğimde tırmanış başladı. Daralan yol, yüksek ve sarp yamaçlar, vahşi doğa, eski evler ve köyler… 15km aşağıdaki yoz betonlaşmadan uzak ayrı bir dünyada pedal basıyorsunuz.

 

Çıralı'yı geçince Şelale, Caner ve Kemal

Kayaların içindeki yol, Yasemin ve Ayşin

Yer yer boğazlar, Cüneyt tırmanıyor

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yol o kadar dar iki bazı bölümlerde, yukardan aşağıya gelen yerel kamyonetler bile temkinli. Belki de ana vadiden daha zorlu olan “sarp yan vadi” yaşamlarında emniyet ve tedbir konusunda çok daha bilinçliler…

 

Esendal sapağına tırmanan arka grup

Günlerin yorgunluğu ile ekip kopmaya başladı. En önde Özlem, Emine, Alen hızlı tırmanıyorlar. Alican ile Kemal ile ortada sürüyoruz. Arkamızdaki dörtlü Alptekin, Ayşin, Yasemin ve Cüneyt’ten oluşuyor. Bölgede en fazla kapsama sağlayan Turkcell bile 7-10km kadar hiç çekmiyor. Öğdem-Esendal Sapağında ben fotoğraf ve güvenlik için kalıyorum, Kemal’le Alican öndeki gruba yetişmek için hızlanıyor. Böylece 2 ana grup halinde tırmanmaya devam ediyoruz.

 

Taşlar ve toprak yol kırmızımsı

 

Sapaktan sonra sarp koyu renk uçurumlu doğa değişiyor, aşınma izleri olan kırmızımsı kaya-toprak yamaçları arasında tırmanmaya devam ediyoruz.

 

 

 

Yabani kirazlarla organik doping

 

Öğdem köyü girişi

Gündoğdu Mahallesi olarak geçen köyüngirişinde yabani kiraz ağacı bize mükemmel mola beslenmesi sağlıyor.

 

Öğdemden önceki son 250 mt çok dik ve dolambaçlı bir tırmanış. Bu mevkide iğne yapraklı ağaçlar çevremizi sarıyor. Eğimli yaylaya çıktığımızda günlerdir gördüğümüz en geniş düzlükle karşılaşıyoruz. Eski zamanların merkez yerleşimi olmasına şaşmamalı.

195olere kadar ilçe merkezi olarak hizmet veren Öğdem bugün büyük ölçüde yaşlı-emekli insanların yaşadığı, ayrık ev ve çiftliklerden oluşan bir köy. Merkezdeki camii, önündeki büyük çeşme, çevresindeki 4-5 binadan oluşan “çarşı”dan kalma bakkal, eskiden hareketli ve beketli bir yerleşim olduğunu gösteriyor. Öğdem köyünün ayrı bir özelliği, köylere yeni isim verilirken Yusufeli ilçesinde ismi değişmeyen tek köy olmasıdır.İsim tamamen Öztürkçe olup İskit türkçesinde görülecek övülecek yer anlamında, Kırgız Türkçesinde kibirlenecek kadar güzel anlamına gelmektedir.

Cami Solda, Bakkal Sağda

 

Kimsesiz evlerin altın mola

Ahşap ve taş süslemelerinden geriye kalanları kimseler korur mu bilemem, gidip görmek lazım.

One minute’n önce gelen İsrailli turistler bütün Kaçkarlara olduğu gibi buralara da neredeyse uğramaz olmuş. Eskiden çok az olan turizm şimdilerde yok olmuş.

Birinci grup artık pek iş yapmayan “guest house”u bulup orada kahvaltı etmiş.

 

Onlardan 35dk sonra merkeze varan ama telefon çekmediği için orada bakkal, camii ve lezzetli beyaz meyveleri olan dut ağacında oyalanan biz ise sohbette tanıştığımız Mustafa Amcalara tanrı misafiri olarak müthiş bir yöresel ziyafet yaşadık.

Mustafa Amca, en küçük oğlu ve sofrada biz

Cüneyt ocak başında ısınırken

 

Muhabbetin sıcaklığı ile çevre ile tezat zenginlikteki yüreklerini ve ocaklarındaki herşeyi bize sunan bu güzel aile Yusufeli’ndeki en lezzetli sofrayı kurdular bize.

Laf lafı açtı, biz oturdukça oturduk, oturdukça yedik. Yediklerimiz bizde kalsın. İstemesek de dönmemiz gerek. Rüzgarlık ve kalın kıyafetler aşağıda otelde, hemen gazete sardık kıyafetlerimizin içine “kamyoncu modeli” ve bastık pedallara.

 

Bütün o tırmanışları indik. Keyifli, titreşimle yorucu ve köşelerden araç fırlar mı? tedirginliği ile indik, indik. İnmekten söylenenler sonra River Otel’e tırmanmak gerektiğini hatırladılar.

Öğdem rota özeti

Biz 1380 metre tırmandık, 46.9km yol yaptık. Çıktığımız yerden indik.  Bu bölgede birçok sürüş opsiyonu var.  TEMA’nın projesinin turizm başlığı altında bisiklet uzmanları burada opsiyonlar çıkarttılar. Esendal’a tırmanabilirsiniz, Öğdem’in kuzeyinde çember tamamlayıp iniş seçebilirsiniz,  Öğdem – Mutlugün çemberi ile asfaltta daha az sürebilirsiniz. Veya özellikle Yusufeli merkezde kalıyorsanız Çoruh tarafına inip otele dönebilirsiniz.

Bu bölge ile ilgili çalışmaların yoğunlaşması, rehber harita ve kitap-web sayfası oluşmasını diliyoruz.

 

 

İlgili yazılar:

KAÇKARLAR’da Bisiklet, fırsatını yakalarsan kaçırma! I. Bölüm

KAÇKARLAR’da Bisiklet, II: Bölüm: Barhal Vadisi

 

 

 

 

 

 

Share This