Podcast mi? O da ne? Sözlüğü açıp bakarsak; Podcast, internet üzerinden dağıtılan/paylaşılan video veya ses dosyaları için kullanılan genel bir terim. Bu terim, iPod ve broadcast (yayın) kelimelerinin birleşiminden geliyor. Eskiden webcast olan kelime iPodlardan sonra podcast olmuş ama illa bir ipod satın almanıza gerek yok. Her hang bir mp3 oynatıcı, bilgisayar hatta mp3 oynatan telefon podcast dinlemeniz için yeterli. Wikidipedia’ya göre, Yeni Oxford Amerikan Sözlüğü ‘podcast’ ibaresini şöyle açıklıyor: “Radyo yayını ya da benzer bir programın internetten çekilebilir ve kişisel ses cihazlarından dinlenebilir hale gelmesini sağlayan sayısal (dijital) kayıt”.
TDK henüz el atmamış ama attığında muhtemelen “Oynatıcı Yayın Aboneliği” gibi bir şekil alacak podcastler Eylül 2004ten beri dünyada var. Türkiye’nin henüz yabancı olduğu bu kavram ses ve görüntü kayıtlarını çok ekonomik ve yaygın dağıtabiliyor. haliyle Türkçe podcastleri aradığınızda karşınıza ilk önce dini ağırlıklı şeyler geliyor… Bu makaleyi yazmak için itunesdan aradığımda açıkcası abone olunmaya değer bir Türkçe II. podcast bulamadım. Bulan lütfen bana da yazsın.
Ses podcasti, bir nevi radyo programı. Sadece radyo dalgalarını kullanmıyorsunuz, internet dağıtıyorsunuz. Avantajı bütün programları bir yerde biriktiriyorsunuz ve sizi keşfeden vakti ölçüsünde geriye dönüp dinleyebilir – radyoda sizin programı tekrar yayınlamanızı beklemeli (genelde olmaz) veya aynı konunun tekrar ele alınmasını bekler. Başka bir benzetmeyle, podacast arkadaş arası veya rakı masası muhabbetlerinin paylaşılarak aynı konuya ilgi duyan insanları zaman ve mekandan bağımsız birleştirmesi. Yeni ufuklar açan bir paylaşım.
Koşu ve doğa sporları ile alakası da şu: Kosturmaca.com : ilk Türkçe Poscast artık yayında. Kasım 2011’de iki koşucu arkadaşımız bir araya gelip tutkuyla yaptıkları spor ve spor üzerine muhabbetleri koşan ve koşmaya niyet eden herkese faydalı olmak amacıyla kayıt altına alıp podcast şeklinde paylaşmaya başladılar. Aynı zamanda birer koşu blogları olan İstanbul’dan Ilgaz Kuruyazıcı ve Ankara’dan Mert Derman her hafta 40 dakika civarında, sohbet biçiminde bölümler yayınlıyorlar. Mert yazılımcı olduğu için aralarındaki 400km podcast kaydedip yayınlamalarına engel değil.
Araştıran, detayları sıkmadan vurgulayan, güzel bir Türkçe ve eğlenceli bir üslup kullanan ikili biraz daha piştiği zaman radyolarda da karşımıza çıkacak gibi görünüyor. Koşmasa bile spor ve sağlıklı yaşam başlıklarına ilgi gösteren insanların beğenerek dinleyeceği, satır aralarında müzik, gurme ve diğer yaşam keyiflerinin saklı olduğu koşturmaca podcastini ister koşarak, ister oturarak dinleyebilirsiniz.
Ben itunesu tam çözemediğim için ipoduma henüz indirmeyi başaramadım ama Blackberry cihazım ile kosturmaca.com’a gidip cihaza kaydederek veya online dinleyerek (kulaklıkla) şehir içi seyehat zamanlarımı değerlendiriyorum.