Bu yazımda bir dağın etrafında dönmek uğruna verdiğim 8 aylık çabam kadar, içimdeki dağ tutkusunun yeşerdiği ve pekiştiği YTÜ Dağcılık Kulübü’ndeki öğrenci kardeşlerimin dağ tutkularını perçinleyecek Tırmanma Duvarı projesi için kaynak yaratma çabamı da bulacaksınız. Caner’in koşusu ilginizi çekmezse bile, lütfen YTUDAK’ın tırmanma duvarı için aşağıya kayın ve onlara destek olun.
The North Face® Ultra-Trail du Mont-Blanc® ile UltraTrailMontBlanc
31 Ağustos günü Türkiye saati ile 19:30da bir start verilecek. Fransa’nın Chamonix kasabasında yaklaşık 2300 kişi koşmaya başlayacak. Onlardan biri de ben olacağım. Hedefimiz: Mont-Blanc dağının çevresini dönmek! İlki 2003 yılında koşulan, The North Face Ultra Trail du Mont Blanc, kısaca UTMB, Mont-Blanc dağının çevresindeki yol ve patikalarda 168km boyunca yapılan, kesintisiz tek etaplı bir koşu yarışı. Dünyadaki en büyük ve zorlu patika (trail*) koşu yarışlarından biri. Sadece uzunluğu değil, rota boyunca yaptığınız 9618m tırmanış ve iniş, sürekli Alp dağlarının 1500-3000metre aralığında ilerlemek UTMByi diğer yarışlardan ayırıyor Benim ilk 100 mil (166km) yarışım olacak. Şu ana kadar yaptığım en zorlu koşu. Hayatımdaki en sert sınavlardan biri.
Bu yolculukta Türkiye’den başka dostlar da olacak. Artık Londra’da yaşayan dostum Emre Tok, Türkiye’nin gururu ve hepimizin ilham kaynağı Bakiye Duran, esas uzmanlığı çok etaplı maratonlar olan Kıbrıslı Devrim Celal. (Bu sene katılmaya hak kazanan iki başarılı dostumuz çeşitli sebeplerden malesef gelemiyor. 2012 için bütün parkurlarda 14 kişi hak kazanmakla beraber, 2 hafta kala 7 kişi start alabilecek görünüyoruz.)
UTMB, zorlu da olsa, uzun da olsa, en nihayetinde bir parkur. Bu sene dünyanın 63 ülkesinden insanlar kendilerini bu parkurda test etmek için yola çıkacak. Elbette bir yarış, ama mücadele kendi içinizde. “Because winning is not ending in first position. It is not beating the others. Winning is overcoming oneself… / Kazanmak en önde bitirmek değildir. Diğerlerini yenmek değildir. Kazanmak, kendini aşmaktır… ” Killian Burgada Jornet.
Neden Koşuyorum?
“I decided to go for a little run. / Biraz koşmaya karar verdim” – Forrest Gump
Özünde bu kadar basit…
Yaklaşık 4 senelik koşu hayatımda sürekli kendimi yenilediğim hedeflerim oldu. UTMB, onlardan biri. Geçen sene en uzun koşumu yine Mont Blanc çevresinde, 112kilometrelik TDS parkurunda yapmıştım. Geçen bir yıl zarfında hem çalıştım, hem öğrendim. Sadece koşmadım, zihnimi ve düşüncelerimi hedefim için kullanmaya çalıştım. Birbuçuk gün sürmesini beklediğim koşunun öncesindeki hazırlıklarım sene boyunca, kendimi daha iyi tanıdım.
Hazırlıklarımı fiziksel antrenman (bacak ve diğer kaslar), beslenme antrenmanı (sindirim sistemi ve beslenme alışkanlıklarım), zihinsel antrenman (saatlerce neden ve nasıl devam edeceğim, beni ne bekliyor), malzeme seçimi (doğru ekipman) ana başlıklarında yaptım.
Yandaki zaman tablosu üzerinde tahmini bir parkur geçiş çizelgesi hazırladım. Herşey yolunda giderse daha hızlı bitebilir, ama 168 kilometrenin neler getireceği bilinmez..
“Ships are safe in the harbour
But that is not what ships are built for
Gemiler limanda güvendedir, ama hiçbir gemi limanda beklemek için yapılmamıştır.”
(yazarı tartışmalı, şiirin tamamı en altta)
Beni bekleyenleri olduğu gibi kabul ederek, hedefime ilerlemenin yolunu bulacağım.
UTMB’yi tamamlamak, herşeyden önce iç motivasyonuma güvenerek kalkıştığım bir macera. Her şey beklendiği gibi giderse, yaptığım hesaplamalara göre 35 saat civarında bir yolculuk olacak. Bu sürenin 80-90dakikasını rota üzerindeki kapılarda mola vererek geçireceğim. Kalan 33,5saat, kah koşarak, kah yürüyerek, kah… ama ayaklarımın üstünde geçecek. Onbinlerce adım atarak aşacağım 168 kilometre… Yolculuğumun birkaç kişiye ilham vermesini umarak, bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Paylaşıyorum, çünkü 250 metre veya 168km önemli değil, hepimizin başlamak için cesaret toplaması gereken mücadeleleri vardır. Bazen bir başkasının hayali, ideali uğruna “normal” hayat düzeninde yaptığı fedakarlıklar, bize hedefimizin “mümkün” olduğunu gösterir.
Hayal demişken, yolculuğuma günler kala başka bir hayalimin de gerçekleşemeye çok yakın olduğunu görüp destek vermek istedim. Dağlara ve doğaya dönük yüzümün şeklini aldığı yer olan Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü (YTUDAK), yıllardır hayallerimizi süsleyen dünya standartlarında bir kulüp duvarı için çeşitli zorlukları aşıp çok yol katetti. Benim 1994-2001 arasında aktif üyesi olduğum, mezuniyetten sonra destekçisi olduğum, dağları ve kendimi tanımamı sağlayan öğrenci kulübü. Her sene onlarca genç arkadaşımın gelip sistemli bir şekilde güvenli dağcılık ve tırmanış tekniklerini öğrendiği, sonrasında bazılarının Türkiye’de çok ses getiren işler yaptığı, üniversite kulüpleri dağcılığımızın köklü kulüplerindendir YTUDAK. Mezunları için kurulan Yıldızlı Dağcılar Kulübü (YDK) ile üyelerini bir arada tutmaya gayret eden biz Yıldızlılar, en azından dağlara gitmeye devam etmeye çalışıyoruz.
YTUDAK’ın tırmanış duvarı hayali, mevcut öğrenci yönetimi ve YTÜ Vakfı’nın 2 senelik çalışmalarıyla gerçek olmak üzere. Öğrencilerin projelendirdiği tırmanış duvarına YTÜ yönetimi %25 civarında finansman sağlamış. Bütçenin kalanı için öğrenci arkadaşlarım yoğun bir çaba göstererek eksiği %10a düşürmüşler. Bizler, Ağustos başından beri bir imece yardımlaşma ile bu eksiği kapatmaya çalışıyoruz.
UTMB ile Mont Blanc dağını tavaf etmeye varan dağlarda olma tutkumun başladığı, kıvılcımın ateş haline dönüştüğü ilk ocak yeri, YTUDAK. Yeni tırmanış duvarının daha fazla genci dağlarla buluşturacağına, bağlarını kuvvetlendireceğine inanıyorum. Belki yüksek tepelere, belki de sadece şehir ortamında dingin ve içsel olarak dengeli yaşantılarına uzanan yolda bir köprü olacak o duvar. Ve olabilmesi için ilk önce keşif bütçesi kadar fonun YTÜ Vakıf hesabında birikmesi gerekli…
Bu sebeple, sizden YTUDAK’a destek olmanızı rica ediyorum. YTU Vakfının veya YDK derneğinin aşağıda detayları olan hesablarına yapacağınız bağışlarla sadece bir “tırmanış duvarı” inşasına katkıda bulunmayacaksınız, yıllar içinde binlerce gencin hayallerine tırmanması için gerekli formasyon ve motivasyonu alacağı yapıyı destekleyeceksiniz.
Katkınızın miktarının önemi yok. 5 TL ile ufak bir tutamak takabilirsiniz, bir metrekare tırmanış yüzeyinin sponsoru olmak ise yaklaşık 800-900 TL. Hedefimiz 8000 TL. Her ufak bağış ve bu kampanyayı daha fazla kişiye ulaştırmak, bizi hedefimize daha da yaklaştıracak. Tıpkı 35 saat boyunca atacağım her adım gibi.
Havalenizi yaparken açıklama kısmına “YTUDAK, UTMB, Adınız-Soyadınız veya Kurum İsmi” yazmanız çok önemli. Havale yaptığınızı lütfen bana yazın: YTUV ve YDK hesabına gelen ödemenizin YTUDAK Tırmanış Duvarı bütçesine aktarılmasını takip edip ilgili bağış makbuzunun size ulaştırılmasını sağlayacağım. ( epostam: caner; maceraakademisi.com)
YTÜ Vakfı Hesabı
Hesap kullanıcı adı : YTÜ Vakfı
İş Bankası YTÜ Şubesi (ŞB Kodu:1199) hesap no: 3097840 Iban: TR36 0006 4000 0011 1993 0978 40
YDK Hesap Bilgileri
Hesap kullanıcı adı : Yıldızlı Dağcılar Spor Kulübü Derneği
Yapı Kredi Bankası, Ortaköy Şubesi (ŞB Kodu:029) Hesap no : 80186675 IBAN No: TR 93 0006 7010 0000 0080 186675
YTUDAK Tırmanma Duvarı projesiyle ilgili daha fazla sorunuz var ise YTUDAK öğrenci başkanı Sefa Börtücen’e sefabortucen; gmail.com adresinden sorabilirsiniz, kendisini bağış haberlerinizde CC tutabilirsiniz.
Kendim için dua ve pozitif enerji dilekleriniz, YTUDAK için karınca kararınca bağışlarınız için teşekkür ederim.
Eğer UTMB koşumu takip etmek isterseniz, Facebook veya Twitter hesaplarımı takip ederek organizasyonun ben ilerledikçe geçeceği bildirimleri izleyebilirsiniz.
2011 yılında TNFUTMB kapsamında katılıp tamamladığımız TDS (Savoy Dükünün İzinde parkuru) ve ultra koşu hakkındaki video belgesellerimiz için www.savoydukununizinde.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Ships Are Safe in the Harbour (poem, author unknown)*
All I live for is now
All I stand for is where and how
All I wish for are magic moments
As I sail through change
My resolve remains the same
What I chose are magic moments
Because ships are safe in the harbour
But that is not what ships are made for
The mind could stretch much further
But it seems that is not what our minds are trained for
We call for random order
You can’t control Mother nature’s daughter
Ships are safe in the harbour
But that is not what ships are built for
The witch hunter roams
The scary thing is that he’s not alone
He’s trying to down my magic moments
As we sail through change
Ride the wind of a silent rage
And sing laments of magic moments
*Özlü sözden önce mi sonra mı yazıldığı bilinmeyen bu şiirin yazarı bilinmiyor. Özlü sözün yazarı da tartışmalı. Kaynaklar çoğunlukla William Shedd veya Grace Hopper diyebiliyor.