Arazi ve dağ malzemelerinin kült markalarından Salomon ile ilk tanışmam 2003 yazındaki Wings modeliyle olmuştu. Türkiye’ye ben askerdeyken giren markaya teskere sonrası bakındığımda XA Pro için numaramı bulamadığım için zorunlu olarak Wings almıştım. Tabanı çok benzer, üst yapısı biraz daha narin, çayır-çimen için yapılmıştı. 2 sene ayağımda kaldı ve gerçekten parçalayana kadar kullandım. Sonrasında ilk XA Pro’ma kavuştum, takip eden 3 sene de onu parçaladım. Bu arada Türkiye’de fiyatlar pek bir zıpladı ve yarıştan yarışa üstü yırtık papuçları giyerken 2010 Eylül’ünde Sofya Salomon mağazasında sıkı bir indirim yakalayıp (şuan son demlerini yaşayan ) Salomon XA Pro 3D Ultra patika koşu ayakkabısı edinmiş oldum. Satıcıya doğrudan istediğim modeli sorduktan sonra onun bana ilk sorusunun ayak numaram yerine “hangi renk istediğim” olması beni dumur etmişti: Dünya’da gerçekten bir Salomon renkleri çılgınlığı var. Bu arada, ben en sade ve ucuz olan siyah/gri/kiremit rengini aldım.

XA Pro 3D ultralarımın ev hali…

Önceki XAlarım gibi ayağımı sıkıca saran, çorap gibi saran bir model. Patentli kevlar ipinden yapılma Quicklace sistemi ile bağcık bağlama/çözülme derdi yok. Salomon desenini veren dalga bantları zaman içinde bütün darbelere rağmen esnemeden aynı sarma ayarını koruyor. XA pro 3Dlerin en önemli artısı isminde geçen 3boyutlu orta taban şasesi ile tabandan gelen darbeleri sönümlemesi. Bu, dağ-taş arazilerden geçen patikalar için optimize edilmiş bir sistem. Ayak tabanlarınız ağrımadan taştan taşa sekiyorsunuz.

Ben hiç GTX modelini almadım, şehirde giyecekler dışında alanları da anlamadım… Zira patika koşularda hem nefes alma ihtyacı, hem bilekten su girme oranı, hem de ayağa dolan bitki-taş ile astarın delinme ihtimali Gore-tex benzeri astarları boşa harcanmış para yapıyor, en azından 3 koşu sonra…  Bu arada, XA serisinin bir diğer performanslı yanı ayakkabı içine dolan suyu tabandan çok güzel tahliye ediyor, ayağınız su birikintisinde ıslandıktan 10-15 adım sonra nemli seviyesine kadar kuruyor (elbette %0 pamuklu çoraplarla!)

Ortholite iç taban rahat. Ancak 6 ay sonra ayakkabılar keskin bir koku yapıyor ve haftada 4 gün giydiğiniz sürece ayakkabılığınız kokuyor… Bozuk sert zeminde performanslı olmasına rağmen uzun asfalt etapları veya sert zeminde günlük antrenmanlarda ayağı rahatsız eden bir taban sistemi var, belki çok doğal bir basış pozisyonunda olmadığı için. Salomon Contragrip dış taban deseni ve kauçuğu ile çoğu zeminde çok başarılı. Kullandıkça çamur performansı düşmekle beraber Belgrad Ormanı ve Bolu dağlarında çok iyi performans gösteriyor.

Tabanları eskilere göre daha hızlı aşındı. Kiremit desendeki erimeler yenisini al diyor!

Ayakkabının eksileri; Türkiye fiyatı, koku yapması, uzun sert-düz zeminli ultralarda ayağı ahatsız etmesi, koku yapması olarak özetlenebilir.

XA pro serisi 90ların sonu 2000lerin başında Alpler ve Pireneler gibi kayalık patika zeminlerde her türlü arazi ve hava koşulunda koşmak için ortaya çıkmış. Salomon markasını tanıyanlar bilir ki çok geniş bir “arazi” ve “patika” koşu ayakkabı serisi vardır. Bugün XR (Crossmax) serisi en hafif hizmet/ konforlu patika kosu, XT (wings) serisi bozuk kayalık zemin, çamur ve yarış için Race altında ağırlıklı Speedcrossları konumlandırıyorlar. XA serisi hala dağlık patikalar, macera yarışları ve sınırları zorlayan patikalar için önerilen model.

XA serisiyle hep güzel anılarım var; Arazide, özellikle orman ve çayır dışında dağ, taş, kayalıklı yerlerde koşanlar ve macera yarışları koşanlar için tavsiye ederim.

Diğer Papuç testlerim:
The North Face Single Track patika koşu ayakkabısı
Asics Gel Fuji Racer patika koşu ayakkabısı
Asics Gel-Excel33
Nike Lunar Eclipse 2
Nike Lunar Eclipse 2
Nike Lunar Glide 4
Nike Lunar Glide 3
Asics Gel Kayano 16 koşu ayakkabısı
Scott Comp koşu ayakkabısı
TDS papuç testi: TNF ULTRA105 mi, TNF SINGLE-TRACK mi?
Merrell Chameleon

Share This